İstanbul Kongre Merkezi'nde 16 - 18 Ocak 2020'de düzenlenen 2. Leshow İstanbul Deri & Moda Fuarı'nda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Türkiye'de böyle fuarların sayısının artırılması gerektiğini söyledi.
Turagay, "Baktığımız zaman 130-135 katılımcı firma var. Aralarında 15 tasarımcı var. 85-90 tane Türk firması 35 civarında yabancı firma katılıyor. Bir yandan da uluslararası ölçekte bir fuar olma yolunda hızla ilerleyen bir fuar." açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin geçen yıl 180,5 milyar dolar ihracat yaptığını, bu yılki ihracat hedefinin 190 milyar dolar olduğunun altını çizen Turagay, dünyadaki en büyük ihracatçı 50 ülkenin ihracatının yüzde 2,6 azaldığını,Türkiye'nin ise ihracatını yüzde 2,04 artırmayı başardığını belirtti.
200'den fazla ticaret heyeti düzenlediklerini kaydeden Turagay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçok ülkeye gittik. Alım heyetleri düzenledik. Devletimiz her türlü desteği verme konusunda elinden gelen her şeyi yaptı. Bugün TİM ve ihracatçı birlikleri ile o kadar koordineli çalışıyoruz ki hepimiz masanın etrafına oturduğumuz bir tüccar gibi hareket ediyoruz. Türkiye potansiyeli çok yüksek bir ülke. Biraz pazar çeşitlendirilmesine gitmemiz lazım. Deri ve Deri Mamulleri ihracatımız 1,7 milyar dolar ama özellikle deri ve kürkte Rusya'ya olan ihracattaki azalma bir anda ihracatımızı olumsuz yönde etkiliyor. Demek ki pazarımızı çeşitlendirmemiz lazım. Dinamik iş adamları ve ihracatçılarımızı gördüğümüz zaman böyle güzel uluslararası fuarların Türkiye'de düzenlendiği zaman gurur duyuyoruz."
"Küresel ticaretin büyüme beklentisi yüzde 2'den 1'e geriledi"Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise 2019 yılının küresel ticaret açısından zor bir yıl olduğunu, gerek ticaret savaşları, gerekse Brexit ve bölgesel çatışmaların tüm dünyada hem gerginlik hem de korumacılık yarışını beraberinde getirdiğini söyledi.
Gülle, şunları kaydetti:
"Koşullar zorlaştı. Küresel ticarette öncelikli kimi ülkelerin birbirlerine uyguladığı tarife ve tarife dışı engeller, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına rağmen arttı. Küresel ticaretin büyüme beklentisi yüzde 2'lerden yüzde 1'lere kadar geriledi. Her şeye rağmen Türkiye, korumacılık akımına dahil olmadan, kazan kazan prensibini sürdürerek, ihracata yatırımını sürdürdü, daha çok fuar, daha çok ihracatçı ve daha nitelikli ihracat için tüm koşullarını seferber etti. 2019 yılı sonunda elde ettiğimiz başarı ise göğsümüzü kabarttı. 2019 yılında gerçekleştirdiğimiz 180,5 milyar dolarlık ihracat, Cumhuriyet tarihi rekorumuzu daha üst bir çıtaya taşıdı. Evet, 2019 yılında gerginlikler ve çatışmalarla, korumacılık ve büyüme endişeleri ile geride bıraktık.
2020'de ise, en azından kademeli olarak bu gerginliklerin azalacağını öngörüyoruz. ABD - Çin eksenindeki ticaret savaşlarında, dün imzalanan birinci faz anlaşması, bu süreçte umut verici bir gelişme. Dolayısıyla TİM ve ihracatçı birliklerimiz olarak bu süreci iyi değerlendirmek, 2019 yılındaki başarımızı daha da ileriye götürmek durumundayız. Bu doğrultuda; Türkiye'nin 90 bini aşan ihracatçısının çatı kurumu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, ihracatçılarımızın mobilitesinin artması, pazar erişiminin ve B2B görüşmelerinin kolaylaşması adına, detaylı bir ajanda hazırladık. Tabii ki geçen yıla ait risklerin sıcaklığını belli oranda hissetmeye devam edeceğiz. Ancak bu yıla daha hazırlıklı başlamak, bu risklerin etkisini en yoğun gösterdiği 2019'da yakaladığımız başarıyı, çok daha ileri taşımamız için sağlam bir zemin oluşturacak."
Gülle, Le Show Fuarı'nın Türkiye'deki başarısının iki ana sebebi olduğunu belirterek, "Birincisi etrafınıza baktığında net bir şekilde gördüğünüz fuarcılık ve organizasyon tecrübesi, ikincisi ise, hem üretimde hem de ihracatta; tasarımıyla, kalitesiyle ve marka değeriyle öne çıkan, Türk deri sektörünün başarısı." dedi.
2019 yılında mücevher, savunma ve havacılık ve hazır giyim sektörlerinden sonra, en fazla katma değere sahip olan sektörün, 10,3 dolar birim değeri ile deri ve deri mamulleri sektörü olduğunu belirten Gülle, 216 ülke ve bölgeye ihracat yapan deri sektörünün, Ukrayna'ya olan ihracatını yüzde 58, Sudan'a ihracatını yüzde 51, Suudi Arabistan'a ihracatını yüzde 41, Fas'a yüzde 73, Polonya'da ve İspanya'da ise yüzde 37 artırarak önemli bir başarı gösterdiğinin altını çizdi.
Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sektörümüzün en büyük ortağı ve LeShow'a 22 yıldır ev sahipliği yapan Rusya'ya ihracatımız 183 milyon dolar olarak gerçekleşti. Net anlaşılan bir şey var ki, deri sektörümüz, tasarımın kilit unsurlarını gerçekten çok başarılı bir şekilde sentezlemiş durumda. Ekonomimizin en önemli sacayaklarından olan ihracat, 2018 ve 2019'da büyüme rakamlarına ve verdiğimiz rekor cari fazlaya katkısıyla, Türkiye ekonomisindeki vazgeçilmez pozisyonunu iyice perçinlemiş oldu. Ancak asıl hedefimiz olan dış ticaret fazlası veren Türkiye için, küresel ölçekte markalar oluşturmamız gerekiyor. Markalaşmaya verdiğimiz önemin ve ağırlığın, daha da artırılması, deri sektörümüz başta olmak üzere her sektörde destan yazan pazarlama hikayeleri oluşturulması, bugün LeShow’da olduğu gibi, her platformda tüketicilerle sürdürülebilir bağlar kurulması gerekiyor."
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, Deri ve Deri mamüller Sektörü olarak geçtiğimiz yılı 1,7 milyar dolar ihracatla tamamladıklarını belirtti.
Şenocak, "Fuar marka fuarlarımızdan biri. Sektörümüze katkı sağlayacak. Sektör olarak ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 5 ülke sırasıyla Rusya, Fransa, ABD, Almanya ve İtalya. ABD ile ilgili ciddi çalışmalar yapıyoruz. Geçtiğimiz yıla göre ABD'ye ihracatta yüzde 12’lik bir artış yakaladık." açıklamasında bulundu.
Kore'nin önümüzdeki yıllarda ilk beşin içerisine gireceğinin altını çizen Şenocak, önemli olanın katma değerli ürün ihracatı gerçekleştirmek olduğunu, Türkiye'de katma değerli ihracatta sektör olarak 4. sırada yer aldıklarını belirterek, "Türkiye ortalamasının kilogram başı ihracat birim fiyatında 10 katıyız. Deri ve konfeksiyon sektöründe ise 100 katıyız." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com