Ankara
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, "Gerçekten haklı olduğumuz konuları son derece cesaretle, tekrar tekrar söylememiz lazım. Türk Tarih Kurumu olarak hakikatin peşinde olduk hep. Tabii ülkemizin aleyhine yapılan propagandalar ne kadar kuvvetli de olsa, hakikatin peşinde olduğumuzdan tesirli olamadı ve hakikat kazandı." dedi.
İlki 1932'de Türk Tarih Kurumunun kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifiyle ve katılımıyla düzenlenen Türk Tarih Kongresi'nin 19'uncusu başladı.
Türk Tarih Kurumunun tanıtım filmi sunulan ve Seğmen Gösterisi yapılan kongrenin açılışında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kongreye gönderdiği telgraf okundu.
Erdoğan, telgrafında Gazi Mustafa Kemal'in bizzat katılımıyla düzenlenen ilk Türk Tarih Kongresi'nden bu yana gerçekleşen kongrelerin, kendi alanında ve dünya çapında en saygın toplantılardan sayıldığını vurguladı.
Türk ve Türkiye tarihine dair kıymetli bilgilerin sunulduğu Türk Tarih Kongrelerinin, tarihin öğrenilmesine ve tarih bilimine katkılarını çok kıymetli bulduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu vesileyle, 19. Türk Tarih Kongresi'nin düzenlenmesinde emeği geçenlere şükranlarımı sunuyor, kongreye sunumları ile katkıda bulunacak bilim adamlarımızı, tüm katılımcı ve davetlileri en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum." ifadelerini kullandı.
"Yeni nesle kitap okutturamıyoruz, 2 dakikalık videolar hazırlıyoruz"
Türk Tarih Kurumu Başkanı Birol Çetin, kurumun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği istikamet doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüğünü, en temel görevinin Türk tarihini tüm yönleriyle, bilimsel yöntemler kullanarak ortaya çıkarmak olduğunu söyledi.
Çetin, tarihin tüm alanlarında 2 bin 100 bilimsel eser yayınladıklarını, tarih alanında yüksek lisans ve doktora burslarında, kurumun, Türk tarihçiliğinin hamisi konumuna geldiğini ifade etti.
Yayınların daha çok insana ulaşmasını istedikleri için günde ortalama 2 görsel içerik hazırladıklarını ve bugüne kadar 1500 video yayınladıklarını belirten Çetin, "Yeni nesle kitap okutturamıyoruz. Onun için kısa, 2 dakikalık videolar hazırlıyoruz ama o bile fazla geliyor. Ortalamalarına baktığımızda 25-30 saniye izlendiğini görüyoruz. İşimiz biraz zor. 2 bin 100 kitap yayınladık, gençlerimize bunları okutmak için yeni yöntemler bulmak zorundayız." dedi.
"Türk Tarih Kurumu hep hakikatin peşinde"
Çetin, bundan önce düzenlenen 18 kongrede toplam 3 bin 17 bildiri sunulduğunu bu kongrede ise yurt içinden 170, 24 ülkeden de 63 bilim adamının 233 bildiriyi bilim dünyasının dikkatine sunacağını dile getirdi.
Tarihin temel amacının hakikati araştırarak ortaya çıkarmak olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini belirten Çetin, Atatürk'ün Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti Yüksek Riyasetine yolladığı mektuptaki sözleri anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Atatürk, 'Biz daima hakikati arayan ve onu buldukça ve bulduğumuza kani oldukça ifadeye cüret gösteren adamlar olmalıyız.' Gerçekten haklı olduğumuz konuları son derece cesaretle, tekrar tekrar söylememiz lazım. Türk Tarih Kurumu hep hakikatin peşinde. Tabii ülkemiz aleyhine yapılan propagandalar ne kadar kuvvetli de olsa, hakikatin peşinde olduğumuzdan tesirli olamadı ve hakikat kazandı."
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Muhammet Hekimoğlu da bizzat Atatürk tarafından kurulan Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Türk milleti dendiğinde bugün zihinlerde oluşan milli kimliğin teşekkülünde çok önemli bir vazife icra ettiğini söyledi.
Hekimoğlu, Türk Tarih Kongresi'nin 19'uncusunun tarihçilere ve ülkeye hayırlı olmasını ve verimli geçmesini diledi.
Aksakallar Konseyi Başkanı Yıldırım'dan selamlama konuşması
Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, açılış konuşmalarının ardından selamlama konuşması yaptı.
Yıldırım, geçen yıl yapılan Türk Devletleri Konseyinin İstanbul Zirvesi'nde, teşkilatın organizasyonun adının Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirildiğini ve Aksakallar Konseyinin yeniden teşkil edildiğini hatırlattı.
Aksakallar Konseyi ile Kafkaslar, Balkanlar, Orta Asya ve Türk devletleri ile daha yakından temas etme imkanı olduğunu belirten Yıldırım, bu bölgelerdeki devletlerle ortak çalışma ve iş birliği yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bu bölgedeki devletlerle Türkiye'yi yaklaştıran unsurlar, dil, din, tarih ve mesafedir. 70 yılı aşkın süre dil ve tarih bakımından maalesef diğer Türk devletleri ile ciddi anlamda iletişimimiz olmadı.
Bugün mesafe sorun olmaktan çıktı. Ama bu devletlerle iletişimimizde dil ve tarihle ilgili sorunlarımız devam ediyor. Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu 1932 yılında, 90 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk dünyasında ortak dil ve tarihin oluşması için ortaya koyduğu büyük vizyonunun sonucudur."
Yıldırım, Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde ortak tarih çalışması yaptıklarını ve bunu tarihçilerin de desteğiyle geliştirmek istediklerini sözlerine ekledi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam da 1932'de ilki yapılan kongrenin, bugün devam ediyor olmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, şunları söyledi:
"Bazen kısır çarpışmalar oluyor, tartışmaya bırakılmayacak ve tarihçiler haricinde herkesin konuştuğu ve tarih üzerinden siyaset yapılmaya çalışıldığı ve tarihin metodolojisine uygun olmadan başkalarına hükmetme üzerinden geliştirilmek istenen bu süreçlerin bundan sonra bitmesi gerekiyor. Siz değerli tarihçilerin sesini yükseltmesi ve eserlerinizin en güzel şekilde yayınlanmasını arzu ediyorum. Yakın tarihimiz siyasetin malzemesi olmamalıdır."
"Ankara, bu büyük ışığın nuruyla birkaç gün aydınlanmıştır"
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ise 1932'de düzenlenen ilk Türk Tarih Kongresi'nin iddialı ve ihtisasa yönelik olduğunu belirtti.
İlk kongrenin az sayıdaki alimden çok, tarih öğretmenlerini bir araya getirdiğini, yeni araştırma yöntemlerinin ortaya çıktığını ve sonraki kongrelerin bunun bir devamı niteliğinde yapıldığını dile getiren Ortaylı, şunları kaydetti:
"4 yılda bir düzenlenen bu kongreler, başladığı yıllarda dünyada kültürel diplomasinin ve barışın ilk denemeleridir. Soğuk harp yıllarında Sovyetler Birliği'nden, Sovyetler'in birtakım cumhuriyetlerinden, Doğu Avrupa ülkelerinden ve Balkanlar'dan tarihsel yönden birbiriyle hiç geçinemeyen ve çatışan yerlerden, Batı Avrupa'dan, İran ve Hindistan'dan gelen alimlerin katıldığı ilk buluşma yerleridir. Ankara, bu büyük ışığın nuruyla birkaç gün aydınlanmıştır."
Programa Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, tarihçiler ve öğrenciler katıldı.
Eski Anadolu Uygarlıkları, Selçuklu Devleti ve Beylikler Dönemi Tarihi, Osmanlı Tarihi, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Orta Asya Türk Tarihi, Dünya Tarihi, Tarih Yazıcılığı ve Tarih Felsefesi, Büyük Taarruzun 100. Yıl Dönümü Özel Oturumu olmak üzere 8 oturumda düzenlenecek kongre, 7 Ekim'de sona erecek.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com