İSTANBUL
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Hikmet Pak ile Bülent Başar tarafından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının 15 Temmuz 2016'da, adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'ne tanklarla çıkmalarıyla başlayan 2'si polis 34 kişinin şehit edildiği olaylara ilişkin yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, şüphelilerden elde edilen telefonların incelendiği belirtildi.
Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'nın 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu ayaklarını kontrol altına almakla görevlendirildiği anımsatılan iddianamede, haklarında soruşturma devam eden eski ve yeni okul komutanları kurmay albaylar Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar'ın, her iki köprünün Anadolu ayağı, Çengelköy Polis Merkezi Amirliği ve Çengelköy sahil yolunda faaliyet gösteren şüphelilerle sürekli irtibat halinde oldukları, faaliyetleri organize ettikleri kaydedildi.
HTS kayıtlarına göre 30 kez telefon görüşmesi yapıldı
İddianamede, köprüdeki şüphelileri komuta eden eski Yarbay Turgay Ödemiş ve eski Binbaşı Ahmet Taştan'ın Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar'dan emir ve talimat aldıkları vurgulanarak, HTS kayıtlarına göre Ödemiş'in Çıkrıkçı ile 8, Aygar'la 30 kez telefon görüşmesi yaptığı anlatıldı. İddianamede, diğer şüpheliler Sabri Gür, İsmail Bay, İbrahim Gül'ün de Ödemiş ve Taştan ile irtibat halinde oldukları aktarıldı.
HTS kayıtlarına göre, darbe girişimine aktif olarak katılan Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda görevli şüphelilerin, önceden yapılan planlamalar doğrultusunda, köprüleri kontrol altına almakla görevli Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı unsurlarına takviye oldukları belirtilerek, zırhlı unsurlara araç komutanlığı yapan şüphelilerin genel olarak aynı birlikteki askerlerle telefonla görüştükleri anlatıldı.
WhatsApp grupları
İddianamede, şüphelilerin birden çok WhatsApp grubu kurduklarına da yer verildi.
Bazı şüphelilerden ele geçirilen yazışmaların dökümlerine göre, ''Anansgücü'', "Between 09-13'', ''Canavar Meclisi'' adıyla dikkati çeken WhatsApp gruplarının olduğu belirtilen iddianamede, darbecilerin başarısız olduklarını anlamaları üzerine 16 Temmuz günü saat 05.00 ila 06.00 arasında yazdıkları "Kardeşim milleti kandırmışlar darbe yapılıyor diye", "Her şey yolunda arkadaşlar kesinlikle taviz yok", "Liderlik zor zamanlarda gösterilir", "Yavaş yavaş ilerliyoruz, halkı galeyana getirmişler.'' şeklindeki yazışmalarına yer verildi.
Şüpheli Ebubekir Yücel'in telefonunda yapılan incelemede, "Genç Uzman Çavuşlar" adıyla kurulan WhatsApp grubundaki yazışmalara değinildi.
"Ülkeyi ayağa kaldıracağız"
Bu grupta yazan Mustafa Eskici adlı kişinin "Arkadaşlar Kuleli Askeri Lisesi'ndeyim. İstanbul'da bütün askerlerler alarm bekliyor. İş çok karışık, darbe olabilir diyorlar." şeklindeki paylaşımının şüphelilerin darbe kalkışmasından haberdar olduklarını ve darbe faaliyetine fiilen katıldıklarını ortaya koyduğu belirtildi.
Şüpheli Mustafa Bulut'un "66 da mühimmatları yüklüyormuş. Ahmet kardaş aramış, sizde ne oluyor, diye.", Mustafa Eskici'nin "Abi burada herkes darbe bekliyor.", şüpheli Mehmet Kurt'un "Ülkeyi ayağa kaldıracağız. Milletin alarm veresi yoksa da verir artık.", şüpheli Orhan Övüt'ün "Arkadaşlar alarm verildi." ve "Hedef 21.30", şüpheli İsrafil Koçum'un "Aynen biz devam ateş etmeye." ve "Benim tankta Vedat üst var, m.tfle (makinalı tüfek) attı vicdansız." şeklindeki paylaşımları da iddianamede yer aldı.
Şüpheli komutan telsiz anonslarıyla yanıt verdi
İddianamede İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın telsiz görüşmesine de yer verildi. Darbe kalkışmasının önlenmesine yönelik talimatlar veren Çalışkan'ın konuşmaları esnasında telsiz hattına müdahale eden şüpheli eski Yarbay Turgay Ödemiş'in birtakım anonslar yaptığı kaydedildi.
Çalışkan'ın "Türk ordusuyla alakalı bir iş değil. Bu yapılan yanlışı düzeltmek için gereği neyse onu yapacağız. Hiçbir arkadaşımız bulunduğu yeri terk etmeyecek, gereksiz ateş etmeyecek, yanlış yapan kişiler düzeltilene kadar yerinizden ayrılmayacak." şeklindeki anonslarına Turgay Ödemiş'in "Yalan söylüyorsun. Anlaşıldı yalancılar hayatını…… gökyüzünde……. eğer bütün silahlı kuvvetlerin …… olmasaydı bu hareket, denizde yüzen hücum botlar, havada uçan uçaklar olmazdı, halkı daha fazla kandırmayın." şeklinde araya girdiği anlatıldı.
Ele geçirilen silahlar
İddianamede, şüphelilerden 102 adet G-3 piyade tüfeği, 27 adet HK33 piyade tüfeği, 8 adet MG-3 makineli tüfek, 6 adet tabanca, fişek ve şarjör ele geçirildiği belirtilerek, şüphelilerin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne intikal ettikleri 2 Unimog, 3 tank, GZPT ile ZPT zırhlı aracın da 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'na teslim edildiği belirtildi.
dikGAZETE.com