İSTANBUL - HATİCE ŞENSES
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde yaralanan ve tedavilerinin ardından taburcu edilen gazilerin hastane sonrası bakım ve kontrolleri, evde sağlık hizmeti ekiplerince gerçekleştiriliyor.
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını cevaplayan Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Evde Sağlık Hizmetleri ekibinden Uzm. Dr. Doğanşah Dedeoğlu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hastalara, ilk günlerde adli hekimlik, sonrasında da olaylar sırasında yaralanan 260 vatandaşa evlerde pansuman hizmeti sunduklarını söyledi.
Evde sağlık hizmeti kapsamında bazı vatandaşların rutin kontrol ve bakımlarının devam ettiğini aktaran Dedeoğlu, "Artık sorunlar biraz daha azaldığı için evde sağlık hizmeti sunduğumuz gazi sayımız da düştü. Yaralılarımızın çoğu iyileşti. İnşallah daha da iyi olacaklar. 260 hastamızın bir kısmını takip etmeye devam ediyoruz." diye konuştu.
"Gençliğimizde Allah'a şükürler olsun umut var"
Darbe girişimini engelleyebilmek için 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne giden ve burada FETÖ'cü askerlerin elindeki ağır silahlarla iki bacağında da yaralanan Mustafa Coşkun, hastanedeki tedavisinin tamamlanmasının ardından evde sağlık hizmeti almaya başladığını söyledi.
Coşkun, kalkışmayı haber aldıktan sonra eşi ve oğluyla yola çıktıklarını, önce Kısıklı'ya, ardından da köprüye ulaştıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Köprüde açılan dev Türk bayrağının altında yürümeye başladık. Önce havadan bir ateş açıldı. Uyarı ateşi herhalde. Sonra biz durmayınca belden aşağımızı taramaya başladılar. İlk kurşun girdiğinde acıyı hissettim. İkinci kurşun beni daha çok sarstı. Yere yığıldım. Sürünmeye çalıştım, ayaklarda güç kalmadığı için onu da yapamadım. O sırada yardım etmeye gelen arkadaşı da vurdular."
Vurulmasının ardından Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığını, tedavisinin yaklaşık 15 gün sürdüğünü ve ardından taburcu edildiğini dile getiren Coşkun, kendileriyle ilgilenen herkesten çok memnun olduklarını söyledi.
Coşkun, yetkililerin ve sağlık personelinin gece, gündüz demeden sürekli kendileriyle ilgilendiğini anlatarak, "Ben birkaç sefer de söyledim, 'Utanıyorum ben, bizim yaptığımız bir şey yok.' dedim. O hizmetlerden utanır duruma geldim. Allah hepsinden razı olsun. Eve geldikten sonra yine aynı... Bir günde iki sefer pansuman ettiler. Çok güzel hizmetler. Bazı şeyler değişti ama bu kadarını beklemiyorduk. Ben şahsen her şeyden memnunum." değerlendirmesinde bulundu.
Darbe girişimi sırasında köprüde, en çok gençlerin bulunduğunu ifade eden Coşkun, sözlerini şöyle tamamladı:
"Cenab-ı Allah o gece korkuyu üzerimizden çekti aldı. Onların üzerine bir korku saldı. Allah'ın bir takdiri bu. Ama gençliğimizde Allah'a şükürler olsun umut var. Bu durumdayken bu cesareti gösteriyorsa ama baştaki insan da çok önemli. Biz birlik beraberlik içinde olduktan sonra kim gelirse gelsin sırtımızı yere getiremez. İnşallah da bundan sonra daha sıkı birbirimize kenetleniriz."
"Biz o darbenin başarısız olacağını zaten hissettik"
O gece evinde otururken darbe girişimi olduğunu öğrenen ve ailesiyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne giderek kalkışmaya engel olmaya çalışan isimlerden Nurettin Göksu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısını duyduktan sonra sokağa çıktıklarını söyledi.
Göksu, vatandaşlarla konvoy halinde köprüye doğru gitmeye çalıştıklarını dile getirerek, "Tankların bulunduğu alana ulaşmadan önce kurşun sesleri gelmeye başladı. Yürümeye devam ettik ama o anda sağımızdan kurşun gelmeye başladı. Kızım yanımdaydı. Kurşun onun kolunu sıyırdı benim sağ kolumdan girdi, çıktı ve göğsüme saplanarak kemiğimi kırdı. Ben yere düştüm. Etrafta çok insan vardı bizi hemen bir vasıtaya bindirdiler. Hastaneye gönderdiler." şeklinde konuştu.
Nurettin Göksu, tedavisinin ardından evde sağlık hizmeti almaya başladığını aktararak, şunları kaydetti:
"Daha önce bu hizmeti duymamıştım. Her şey için teşekkür ederiz. İlk andan itibaren hastane olsun, sonraki dönem olsun bizi hiç yalnız bırakmadılar. Hemen her gün birileri geldi, halimizi, hatırımızı sordular. Biz son derece memnunuz. Biz o darbenin başarısız olacağını zaten hissettik. Reis de bizi meydana çağırdığında o an caddeden gelen sesler bizim coşkumuzu daha da artırmıştı. İnsanların oradaki ruh hallerini gördük, kimsede bir umutsuzluk, tedirginlik yoktu. Hep motive olmuş şekilde gittik. Kalkışmanın bitmesinin ve o hainlerin derslerini almasından sonra, yani hep coşku içinde hislerimiz devam etti."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com