Olayın işe gittiği bir sabah yaşandığını anlatan 39 yaşındaki kadın, 3 çocuğunun da aynı kişi tarafından işkenceye tabii tutulduğunu iddia etti. S. A.'nın kendisine zorla yaklaşmak istediğini, bunu kabul etmeyince şah damarından bıçakladığını ifade eden Serpil K., "İşe gidiyordum. Şahıs zorla beni eve götürdü. Önce şah damarıma bıçağı sapladı. Ondan sonra devam etmeye başladı. Zaten uzun zamandır tehdit ediyordu beni. Çok dövüyordu, çok işkenceler yapıyordu. Çocuklarıma olsun, bana olsun. Ailemi, çocuklarımı ve beni tehdit ediyordu. İstediği de gerçekleşmeyince 'seni polise savcıya şikayet edeceğim' deyince, başına geleceği artık öğrenince beni ortadan kaldırmaya çalıştı. Saat 05:30'da beni kendi evinde bıçakladı. Ben yalvardım, yapmamasını istedim. Benim ona hiçbir şey yapmadığımı, zararımın olmadığını söyledim ama 'Yaşatmayacağım seni' dedi. 'Öldüreceğim' dedi. Gözünü kan bürümüş. Bıçakladı, bıçakladı, defalarca. 10 yerimden bıçak darbesi aldım. Ondan sonra oturup benim ölmemi bekledi" dedi.
"Öldüm diye düşündü, ama öldüremedi"
Kendisini bıçaklayan S. A.'nın en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen mağdur kadın, ailesinin de tehditlere maruz kaldığını açıkladı. Serpil K., "Can çekişmemi bekledi. Ben artık bitkin bir hale gelince de ne olduğunu bilmiyorum. Kendisi 112’yi arayıp, haber verip ortadan kayboldu. Yani herhalde öldüm diye düşündü, ama öldüremedi. İstediğini yapamadı. 'Beni şikayet edersen' dedi, elimi Kur’an’a bastırdı. O can havliyle ben canımla cebelleşirken, 'Beni tanımayacaksın, beni şikayet etmeyeceksin, benim yaptığımı söylemeyeceksin, eğer söylersen ben 30 sene de yatsam, 50 sene de yatsam çıkarım, yarım kaldığım işi tamamlarım. Çocuklarını da, anneni, babanı, aileni, sülaleni de kazırım. Gider paşalar gibi yatarım' dedi. Bu kadar niye bana kinci ya da ne düşmanlığı vardı bilmiyorum. Senelerdir tanıdığımız insan. Ailemizin de tanıdığı insandı. Ben çok mağdurum. Canım da çok acıyor. Allah razı olsun ailem bana sahip çıktı. Başkanım geldi Allah razı olsun. Bana yardım ettiler. En ağır ceza ile yargılanmasını istiyorum. Çıkmasını istemiyorum oradan. Benden sonra başkalarının da canı yanmasın artık. Ben devletime milletime güveniyorum. Benim arkamda olacaklarına da inanıyorum. Ben kötü bir şey yapmadım. O beni bu hale getirdi. Ben kendim suçlu olsaydım, suçumu söylerdim" şeklinde konuştu.
"Olayın duyulması önemliydi"
Yaralı kadını ziyarete gelen Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç ise, kadınlara olan şiddetin arttığından bahsetti. Bu durumun artık bir son bulmasını isteyen Başkan Ataç, "Tabi gelirken olayı çok net bilmiyordum ben. Hasta ziyareti diye geldik. İsmail Kahya bizim belediyede çalışma arkadaşımız. Kızının yaralanması veya hasta olması konusunda geçmiş olsun demek için geldik, ama geldiğimizde olayın farklı bir noktada olduğunu gördük. Olay olalı 10 gün olmasına rağmen polis bültenlerinde de geçmemiş. Ama olayın duyulması önemliydi. Çünkü çok ciddi bir olay. Olayın içinde darp var, tehdit var, öldürmeye teşebbüs var veya o niyetle yapılmış, çocuklar dövülmüş. Çok etkilendim. Bir yönde sarsıldım diyebilirim. Bunu toplumun duyması çok önemli. Olaya sahip çıkılması gerekir. Ülkede biliyorsunuz kadın tacizleri, darpları, cinayetleri aldı başını gidiyor. Yani yıllarla mukayese ettiğinde bin 400 oranında artış var. Ne zaman bu olaylara dur denecek bilemiyoruz ama Eskişehir’deki bu olay ilginç. Tabi bundan sonra olay yargıya intikal ediyor. Yargı bu konuda ne yapar ne eder bilemiyoruz ama bu olayda bir ailenin stres yaşaması veya hasar alması, çocuklar var, eşi var, kadın var ve bunların anneleri babaları var. Bu açıdan son derece üzüntü verici bir konu. Tahmin ediyorum ve bekliyorum hukuktan bunla ilgili adliyeden önemli kararlar çıksın" ifadelerine yer verdi. Öte yandan şüpheli S. A.'nın tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.
dikGAZETE.com